-
1 durmak
durmak <- ur> (hier- usw) bleiben; stehen bleiben, (an)halten; wohnen, leben; Geduld haben, warten; verdattert sein, verdutzt sein; wirken, aussehen, sich machen; Regen aufhören; Uhr stehen bleiben; Welt bestehen;açık durmak offen stehen;dur! halt!, stopp!;-e karşı soğuk durmak A kühl behandeln;-ip durmak, -e durmak, -a durmak ununterbrochen etwas tun, z.B. okuyup durmak, okuyadurmak ununterbrochen ( oder pausenlos, immer noch) lesen;artık duramayacağım ich kann nicht länger warten;içim duramıyor ich habe keine Geduld mehr, ich halte es nicht mehr aus;durmadan, durmaksızın, 'durmamaca(sına) ununterbrochen, ständig, pausenlos; Dauer-;-dan duramamak nicht anders können als …;durup durup von Zeit zu Zeit, häufig;durup dururken ohne ersichtlichen Grund; plötzlich, auf einmal;durdu durdu er wartete lange;durduğu yerde ohne Mühe; unnötig;durmuş oturmuş bedächtig, gesetzt; gealtert; schwunglos
См. также в других словарях:
durduğu yerde — zf. 1) Hiçbir emek harcamadan 2) Gereği yokken 3) Suçsuz yere … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağbazlamak — durduğu yerde duramamak … Beypazari ağzindan sözcükler
dolbazlamak — durduğu yerde duramamak … Beypazari ağzindan sözcükler
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
durmak — nsz, ur 1) Hareketsiz durumda olmak Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) İşlemez olmak, çalışmamak Bileğimdeki saat durmuş. A. Gündüz 3) Bir yerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ÇAL — İsimlere önden eklenip, onun daima hareket edip oynamakta olduğuna işaret ve delâlet eder. Meselâ: Çal at : Durduğu yerde de hareket eden at. * Bir şeyi şiddetle kapmaya delâlet eder. Meselâ: Çal yaka: Yakasından kapmak, şiddetle yakalamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
düşmek — e, er 1) Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. R. N. Güntekin 2) den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük